Çocuk sahibi olanlarımızın birçoğunun oldukça merak ettiği sorulardan biridir: Bebeğime/Çocuğuma ne zaman yabancı dil eğitimine başlayabilirim? Çeşitli farklı görüşler ve uygulamalar olsa bile, dilbilim ve dil eğitimi dünyasında, günümüzde, bebeklerin dil gelişimleri ve beyin yapılarının algılama konusunda oldukça erken yaşlarda aktif olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, uzmanlar yabancı dil öğrenme yaşının 2 ve 5 yaş arası olduğunu belirtmektedirler.
2 yaşına gelmiş bir bebek, “ben”i merkez aldığından dolayı, dünyada gerçekleşen her şeyin onunla ilgili olduğunu düşünür. Bu bağlamda, yabancı bir dile de bütünlüklü olarak yaklaşım sergiler. Ayrıca, araştırmalar göstermektedir ki bir bebek, farklı seslere ne kadar erken maruz kalırsa bu sesleri çıkarmayı o kadar etkin şekilde öğrenebilecektir. Örnek vermek gerekirse, yabancı dile sahip kişilerin Türkçe konuşurken /ü,ö/ gibi sesleri kolaylıkla çıkaramadığını duyarız. Bunun sebebi, bebeklik döneminde bu seslere bizler gibi maruz kalmamalarıdır. Çünkü bu algı, yaş ilerledikçe daralacak ve farklı sesleri çıkarma yeteneği de giderek körelecek, hatta kaybolacaktır. Daha da daraltacak olursak, Kıbrıs Türkçesinde kullanılan /nazal n/ sesinin, kelime içinde ne zaman nerede kullanılacağını pek tabii ki bir Kıbrıslı çocuk, Kıbrıs lehçesine sonradan hâkim olmuş birisinden çok daha profesyonelce yaklaşacaktır. Bunun nedeni de yine, bu sese bebekliğinden itibaren maruz kalıyor olmasından kaynaklanmaktadır.
Bebeklerin konuşmayı öğrenme sürecinde, ilk anlamlı sözcüklerini oluştururken kullandığı sesleri gözlemlerseniz, ona bakım verenin bir kopyasını yarattığını görürsünüz. Çünkü bu süreçte bebek, esnek beyin yapısı sayesinde duyduğu sesleri özümser ve sembollerle –kelimeler, konuşma tarzı, mimikler ve jestler- kategorize eder. Kendini ifade etmek için de bu kategorilerden çeşitli seçmeler yapar. Kısacası Türkçe ve İngilizce dillerinde örnek verecek olursak bir bebek için /otur/ ve /sit down/ ana ve yabancı dil farkı gözetmez. /sit down/ emir kipini oturma hareketiyle eşleştiren bir bebeğin, bu sese İngiliz birisi tarafından maruz kalmışsa, tıpkı onun gibi söylemesi kuvvetle muhtemeldir. Bu süreçte öğrenilecek olan ikinci bir yabancı dilin, bebeğin ana dilini etkilemeyeceği de yine uzman kişilerce öngörülmektedir.
Peki, 2-5 yaş arası bebek ve çocuklarımızın, yabancı dil öğrenmesini nasıl sağlarız?
Yabancı dil öğreniminden önce, bebeğimizin “Bu ne?” gibi sorularına bebek sesleriyle cevap vermek ve konuları basite indirgeyip geçiştirmek yerine, asıl kelimelerini söyleyerek başladığımızı farz edelim. Bir bebek /su/ kelimesi için /bu/ demeyi öğrenmemelidir. Az önce de bahsettiğimiz gibi bebek bu sesleri, dil gelişimi nedeniyle tam olarak telaffuz edemese bile eşleştirme yapacaktır. O nedenle siz, ekstra bir basite indirgeme yöntemine gitmemeli ve kelime her neyse onu söylemeye devam etmelisiniz. Böylelikle bebeğinizin kelime dağarcığı doğru oturmuş olacaktır. Kelime dağarcığı doğru oturan bir bebeğe yabancı dil eğitimi verecek olan bir kişinin de konusunda uzman bir kişi olması gerekmektedir. Okul yaşına gelmiş 5 – 7 arası çocuklarda yabancı dil eğitimi farklı gelişmekle birlikte, erken yaşta öğrenilen bir bilgi, bebeklerin bunları uzun süre hafızlarında tuttuğunu varsaydığımızda, 5 yaşına kadar taşınabilecek bilgilerdir. Bu nedenle erken yaşta yabancı dil öğreniminde oldukça dikkatli olunmalıdır.
Bakım verenlerin yapabilecekleri arasında ise, internette birçok eğitici video, görsel ve oyun bulunmaktadır. Günlük 2 saati aşmamak kaydı ile bebeğin biraz medyaya maruz kalması onlar için faydalı olabilmektedir. Bu 2 saat ise mutlaka bebeğinizle birlikte kontrollü bir şekilde geçirilmelidir. Örneğin, Türkçe sayılardan birkaçını hem görsel hem de ses olarak bilen bir bebeğin, İngilizce video izlerken karşısına çıkan /two/ kelimesi ve bildiği /2/ görselinde /iki/ kelimesini doğrulayabilmek için yanında olmanız bebeğinizin öğrenme hızını artırmakla birlikte sizinle geçirdiği kaliteli zamanı da daha da sevmeyi sağlayacaktır. Görsel ve işitsel videoların kontrollü ve ebeveyn gözetiminde izletilmesi oldukça önemlidir.
Peki, yabancı dil öğrenmek bebeklerde ve çocuklarda nasıl etkiler yaratır?
Öncelikle, yabancı dili oyunlar, videolar ve müziklerle öğrenecekleri için eğlenirler. Birçoğumuz gibi gramer üzerinden eğitim alarak –belki de- sıkılmazlar. Onlar için yabancı dil öğrenmek gibi bir zorunluluk doğmadığından dolayı eğlenerek, kelime dağarcıklarını genişletmiş ve fark etmeden yabancı bir dil öğrenmiş olurlar. Okul çağına geldiklerinde ise yabancı dil eğitimlerine zorlanmadan katılacaklardır. Bunun yanı sıra, yaşı biraz daha ilerlemiş olan çocuklarda, öğrendiği yabancı dilden farklı bir yabancı dil gördüğü zaman, iki dil ve anadili arasında bağlantı kurulup söz dizimi ve buna benzer bazı çıkarımlar yapılabilir.
Farklı kültürlerle küçük yaşlarda tanışma fırsatı elde ederler. Nitekim dil, içinde yaşadığımız kültürün bir koludur. Yabancı dil öğrenimi için de öğrendiğiniz dilin kültürünü bilmek oldukça önemlidir. Küreselleşen dünyamızda, sınıflarımızdaki etnik çeşitliliğinde artmakta olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle çocuklarımızın, tüm dünya kültürleri ve dilleriyle küçük yaştan itibaren tanışmış olması bu kültür ve dillere daha kolay uyum sağlayabilmesini ve etkileşimde bulunabilmesini sağlar. Erken yaşta yabancı dil eğitimine başlayan bebek ve çocuklar özgüvenlerinin gelişiminin yanı sıra, dışa dönük ve öğrenmeye de bir o kadar açık bireyler haline gelirler. Bu nedenle bebeklerimize ve çocuklarımıza yabancı dili mutlaka öğretelim. Geleceğimize katkıda bulunalım.